This one goes to Charlotte

Burcu çok ama çok istedi ve ben de en sonunda yazıyım, Burcu'yu kırmıyım bari dedim. Yazıcak çok şeyim var mı peki? Sanmıyorum. Eskisi gibi müzik üzerine çok fazla keşfe de koyulmuyorum. Fakat early 90s kumburgaz tribinde "abi bir daldım, denizden midye çıkardım" edasıyla bulduğum üç-beş şeyi buradan paylaşmakta bir yanlış görmüyorum. Zamanla bu sitede yerlerini alırlar. Bunlardan bir tanesi Swell adında amerikalı bir lo-fi grubu. Kendi sitelerindeki history kısmında kendilerinin "Godfathers of Lo-fi" olarak anıldıklarından bahsetmişler. Kime göre, neye göre tam bilinmez, o yüzden bunda çok fazla takılmaya gerek yok. Grubun oldukça eski olmasına rağmen çok fazla bilinmemeleri, mainstream denen dalgametrenin yakınından geçmemeleri, Swell'in müziğini duyduğumda beni oldukça şaşırttı. Birçok alakasız ve haketmeyen gruba, sadece o anın heyecanıyla aşırı ilgi besleyip "ya nasıl olur da bunlar bu kadar geri planda kalmışlar" deriz, derim fakat Swell hem oldukça catchy ve canlı melodileriyle olsun, hem de bence oldukça sağlam prodüksiyon kalitesiyle (lo-fi sınırlarında tabii) olsun çok daha büyük bir hayran kitlesine sahip olabilecek bir grup gibi geldi. Öyle ki, internet sayfaları bile tozlu raflardan farksız. 4 yıl öncesinde durmuş, kalmış. Love You All adındaki şarkılarıyla tanıdım Swell'i ve bu yazıyı okuyanların da bu şarkıyla tanımasını istiyorum. Zaman zaman Pavement havası veriyorlar bana. Sanırım bu yüzden de etkilenmiş olabilirim. Bilmiyorum...

Swellsongs.com

swell - love you all.mp3
swell - come tomorrow.mp3